İlgi odağı olmak ve karşı tarafı etkilemek isterler. Ortamdayken ilgi onların üzerinden gittiğinde rahatsız hissederler. İlgiyi üstlerine çekmek için gösteriş yapabilir, çocuksu konuşabilir ve fiziksel görünümünü sıkça kullanırlar. İlgi çekmek için cinselliği kullanırlar. Telkine yatkındırlar, başkalarından kolay etkilenirler ilişkilerin olması gerekenden daha yakın olması gerektiğini savunurlar. Histriyonik bireyler sürekli tatmin edilme ihtiyacı duyarlar, temelinde aşağılık hissine dayanan bu dürtü ilgi odağında olmamaktan rahatsız olur. İlgi odağında olmak aslında bireyin kendini kendine kanıtlama çabasıdır. İlgi azaldığında aşırı rahatsız olurlar, yaşadıkları olayları aşırı dramatize edebilirler. Duygularını aşırı abartılı yaşarlar. Bulunduğu ortamda ilgiyi üzerine toplayamadığında ortamda kalmak yerine ortamdan uzaklaşmayı tercih ederler. Bu durum kendi içindeki aşağılık hissinin açığa çıkmasından kaçışının bir göstergesidir. Bulunduğu topluma aşırı aykırı giyim tarzı ya da abartılı duygu halleriyle ilk dikkati çeken birey bu dikkatin hep üzerinde kalması için elinden gelen yöntemleri sergilemeye başlar. Günümüzde normalleşen bu giyim tarzı ya da davranışlar aslında bir kişilik bozukluğu kriterinde yer almaktadır ne yazık ki toplumumuzun gidişatı ve sosyal medyanın etkisi ile bu bir rahatsızlık değil aslında tam tersi olan özgüven belirtisi olarak görülmektedir. Sosyal medya ile normalleşen bu sanal güzellik algısı bireylerde var olan rahatsızlığın üzerini örtmekle kalmıyor rahatsızlığa meyilli olan kişilerinde bu kategoriye girmesi için zemin hazırlıyor. Elbette her giyim tarzı ya da davranışı toplum normlarına aykırı olan bireyler histriyonik diyemeyiz. Yaşadığı kültür bu durumda en etkili faktördür. Sosyal medyada her kültürün ortak birleşim noktası olduğu için gördüğümüz her bireyi kendi normlarımıza göre değerlendirmek doğru olmayacaktır, bireyi kendi yetiştiği çevre, aldığı eğitim, dünya ve hayat görüşü bilgilerinde değerlendirmek daha sağlıklı bir karar alınması için önemlidir.
Temelinde özgüvensizliğe dayanan bu problem bireyin sevgiye olan ihtiyacının bir yansımasıdır. Birey gelişim evrelerinde görmesi gereken sevgi ve değeri görememiş, aşağılanmalara maruz kalmış olabilir. Akran zorbalığı, kardeş ve eş/dost kıyaslamaları, bireyin başarılarının görmezden gelinmesi ya da küçümsenmesi öz kıyıma neden olmuş birey kendini kanıtlamak için kendi bedenini ya da duygulanımlarını öne çıkarmayı çözüm olarak bulmuş olabilir. Rahatsızlığın nedeni ancak bireyin yaşam öyküsü dinlendiğinde net bir şekilde bulunabilir. Bu yazı yüzdelik olarak daha yüksek veriye sahip olan durumlara göre örneklendirilmiştir. Bu rahatsızlık genel olarak kadınlarda görülmektedir.
Comments